18 Nisan 2011 Pazartesi

Baktığınız halde görmedikleriniz.. Celda 211..

İşin kolayına kaçıp sırtını aksiyona veya cinselliğe dayayan nice “hapishane” filmi görmüşsünüzdür, şiddet dolu sahnelerden, bol kaslı “dekor” oyunculardan medet uman filmler. Fakat gerçekliği başarıyla aktaran, size demir parmaklıkların soğukluğunu hissettiren filmdir başarılı olan. The Shawshank Redemption/ Esaretin Bedeli‘nin unutulmazlığı ya da Un Prophet/ Peygamber’ in akılda yer etmesi bundan değil mi?  Çok katmanlı filmler, düşündükçe yeni fikirler üretebildiğiniz hikayeler zihnimize kazınmadı mı? İşte Celda 211 de -çok gürültü koparmamasına rağmen- hikayenin her sahnede farklı yönlere kaydığı, dakikalar ilerledikçe sizi kendine bağlayan bir film.

Juan Oliver’ le adım atıyoruz Zamora’daki hapishaneye.Hamile eşinin kollarından ayrılıp bir gün sonra işe başlayacağı yere gitmek, “iyi bir izlenim bırakmak” tek amacı esas oğlanımızın.Kendini karşılayan gardiyanlar ne denli “pis” bir işin Juan’ ı beklediğini anlatırken yerlerin temizliğini kastetmiyorlar elbet. Canilerin, psikopatların hüküm sürdüğü bir yer onlara kalırsa. Hem mahkumlar çıkıyor, ama onlar bir ömür buradalar ne de olsa.Derken…

Kopan bir gümbürtüyle aslında takkesi de düşüveriyor gardiyanların. “Malamadre” isimli mahkum öncülüğünde bir isyan başlıyor, hem de ETA mensubu 3 mahkumu rehin alarak, ki hükümet ile pazarlık masasına oturabilmeleri de bu aslında, yoksa hayatlarının değerli olarak görülmesinden değil, ne de olsa koku yapmasın diye evden atılan çöpler onlar.  “Rehber”lik görevi yapan gardiyanlar yaralanan Juan’ ı bir hücreye çekip kendilerini kurtarıyorlar. Bizim delikanlı da kendine geldiğinde isyanın ortasında, yani mahkumların arasında buluveriyor kendini. Neyse ki kafayı çalıştırıp yeni bir mahkum gibi tanıtıyor kendini, güvenlerini kazanmayı başarıyor. Öyle ki, Malamadre’nin güvenini ve dostluğunu kazanmayı başarıyor birkaç saat içerisinde,isyanın beyinlerinden biri haline geliyor. Tabi her şey dışarı sağ salim çıkabilmek için. Fırsatı da geçiyor eline, 1 adım daha atabilecek zamanı olsaydı eğer..  Filmde atılamayan bu adım gibi birkaç dönüm noktası daha var, gardiyan Juan’ ın mahkum Juan’a giderek yaklaştığı anlar birbirini izliyor dakikalar boyunca. Ta ki..

Ta ki karısı Elena söylenene uyup evine gitmek yerine hayatından endişe duyduğu Juan için hapishane önüne gidene kadar. Bu noktadan itibaren düzeni sağlayan insanların ne denli “gaddar” olduğuna şahit oluyoruz, yüzümüzde öfke belirtileri ile. Mahkumlara “nazik” davranmak şöyle dursun, “insan” olduklarını bile unutturan gardiyan hapishane önündeki kalabalıktan da aynı “insafsızlığı”  esirgemeyince olan güzeller güzeli Elena ve karnındaki yavruya oluyor. Böylece bu ana kadar mahkumların bulunduğu ortamı gözleyen Juan da artık “mahkum Juan”a giden yolu tamamlayarak kendini bu isyanın “haklı parçası” olarak görüyor.

Filmin göz dolduran karakteri dzlak kafası ve top sakalıyla şüphesiz Malamadre. Role hayat veren isim ise Los Lunes Al Sol/ Güneşli Pazartesiler ve Te Doy Mis Ojos/ Gözlerimi de Al filmlerinde kusursuz portreler çizen Luis Tosar. Gerek görüntüsü, gerek sesi ile (altyazılı izlerseniz anlarsınız) unutulmaz bir “arıza” tipi seriyor önünüze. Filmle ilgili akla gelen ilk cümlelerden olan “şerefsizim bir cinnet çözer her şeyi” cümlesini kuracak kadar deli olan da o, hayat ile ilgili kurulabilecek en gerçekçi cümleyi söyleyen de : “hayat bazen farkında olmadan beceriyor insanı” .

Belki The Shawshank Redemption/Esaretin Bedeli’nin bulunduğu kategoride anılmayacak ancak Un Prophet gibi, hatırlandığında “iyi ki izlemişim” diyeceğiniz bir film Celda 211. Kolay gözden çıkarılacak insanların hikayesi , tabi ellerinde kaybetmeyi göze alamayacağınız bir şey bulunmuyorsa. Baktığınız halde görmeyi tercih etmediklerinizin gözünüze sokulması gibi bir film, o derece düşündürücü. Hapistekilerin filmi gibi görünse de sizin filminiz, neticede yokluğunuz bir şey ifade etmiyor sistem için, değil mi?

Hissedeceğiniz rahatsızlık hissine rağmen, iyi seyirler dilerim.

Filmin Adı : Celda 211
Yapım Yılı:  2009
Yönetmen: Daniel Monzon
Oyuncular: Alberto Ammann, Luis Tosar, Antonio Resines, Marta Etura
imdb Puanı:7,7 /10 (7,734 oylama sonucu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder