11 Ağustos 2009 Salı

Eskidendi,çok eskiden..

"İskenderun'da Savaş Mahallesinin bayan muhtarı M.K. sokak ortasında iki gencin saldırısına uğradı."..2 gün önce bu yazıyı okuduğumda -ne yazık ki- bayanlara yönelik şiddete dair bir yazı yazma isteği ve ihtiyacı hissettim.Ancak haberin devamını okuduğumda karşılaştığım durum,haberin ana konusundan çok daha can sıkıcıydı,ve kadına şiddet konusunu ertelememe neden oldu.."Muhtar M.K. ,işyerinden evine dönerken saldırıya uğradığı sırada etraftaki vatandaşların duyarsızlığından da yakınan Kireççi, bayan olmasına rağmen darp edildiği sırada esnaf ve vatandaşların olaya müdahale etmemelerine anlam veremediğini,buna üzüldüğünü belirtti."..Tamam,bir oy farkla seçilen birisi,belki o anda çevrede bulunanların oy vermediği adaydı,seçildi..Her ne olursa olsun,sokak ortasında fiziki saldırıya uğrayan bir bayana -veya bir baya- yardım etmemek,olaya seyirci kalmak hangi insan vicdanına sığar?Biz ki hoşgörüsüyle,yardımseverliğiyle övünen bir toplum,nasıl oldu da böylesine aciz,böylesine "korkak",böylesine seyirci bir millet haline geldik?Evet,ne yazık ki öyle bir hale geldik ki,sokak ortasında saldırıya uğrayan,gasp edilen insanlara dahi yardım etmeye cesaret edemeyen kişiler çoğunlukta bu ülkede..
İnsanımız arasında giderek yayılan "umursamazlık" ve "cesaretsizlik" öyle bir noktaya ulaştı ki,ucu bize dokunmayan hiçbir olaya ilişmiyoruz..Bir gazetede,televizyonda veya internette şiddet haberi görmeden geçen tek bir günümüz yok.Kendine dahi saygısı olmayan,daha doğrusu kendinden başkasına saygısı olmayan varlıklar topluma egemen hale geldi.Tabi bu olayın da pek çok yönü vardır,giderek kötüleşen ekonomik şartlar,yetersiz yasal yaptırımlar,ülkeyi yöneten (!) ve yönetmeye talip olan (!) kişiler arasındaki tahammülsüzlüğe imam-cemaat ilişkisinde olduğu gibi uyan milyonlar vs...
"Misafirperver" iken turiste tecavüz edip öldüren,"hoşgörü ve insanı seven" bir dinin en güzel yaşandığı ülke iken saçma bahanelerle sağa sola saldıran,neredeyse her bireyi potansiyel suçlu kıvamına gelen bir ülke olduk..Ne zaman böyle olduk..neden böyle değiştik..düşününce türlü bahaneler geliyor tabi ki..Ancak temel nokta,kendimizi çok sevdik..Kendimizden başkasını sevemedik..insan olarak,kardeş olarak göremedik pek çoğunu..ya bizden dedik,ya öteki..
Ne olduk,nasıl olduk orası çok tartışılır ama..çok değiştik..O hep bahsedilen gece kapıların açık uyunduğu günler mi?"eskidendi,eskidendi..çoook eskiden.."..

KUTAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder